OUTSOURCE SÖZLEŞMELERİNDE ASIL İŞVEREN-ALT İŞVERENLİK KAPSAMINDA IT DEPARTMANINDA ÇALIŞANLARIN HAKLARI
IT Dış kaynak sözleşmeleri genellikle bir şirketin yapamadığı veya yapmaktan kaçındığı uzmanlık alanı gerektiren işlerin outsource dediğimiz kuruluşlar aracılığıyla yaptırdığı sözleşmeler olarak tanımlanabilir. Bir şirket iştigal alanları bir yana bırakıldığında bünyesinde vermek istediği birtakım hizmetleri bu yapılanmalarla yerine getirebilir. Tabi bu mekanizma içerisinde çoğu zaman çalışanların İş Hukuku anlamında sahip oldukları hakların ihlal edilmesi, hak kayıpları söz konusu olabilir. Bu itibarla ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkları çözümleyebilmek için öncelikle İş kanunu çerçevesinde Asıl işveren ile alt işveren arasındaki ayrımı yapmak ve alt işverene tabi olarak çalışan ve iş kanunu anlamında işçi sayılan çalışanların hak ve yükümlülüklerini tespit etmek gerekir.
Asıl İşverenlik ve Alt işverenlik İş kanunun m.2/6; Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki olarak tanımlanmıştır.
Benzer şekilde kanunun m.2/7; Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemeyeceğini hükme bağlamıştır.
Yukarıda izah ettiğimiz üzere bir şirketin bünyesinde uzmanlık gerektiren hizmetleri yaptırmak amacıyla outsource sözleşmeleriyle başka bir şirketle alt işverenlik ilişki kurulabilecektir. Bu ihtimalde de şirket bu işleri alt işverenlik ilişkisiyle başka bir şirkete devrettiğinden, kendi bünyesinde istihdam ettiği çalışanlarını ne yapacağı sorunu ortaya çıkabilecektir. Asıl işverenin kendi yanında çalıştırdığı işçisine alt işverenlik ilişkisi kurduğu şirkette istihdam etmeye çalışması mümkün müdür? Bir adım daha ileriye gidersek, kendi çalışanlarına aynı şartlarla alt işveren yanında çalışma imkânı tanıması mümkün müdür? İşçiler bu durumu kabul etmek zorunda mıdır?
İş kanunu çerçevesinde, asıl işveren uzmanlık gerektiren işlerin yapılması amacıyla alt işverenlik ilişkisini kurmaya imkân tanımakta ancak hiçbir şekilde bu ilişki kurulmak suretiyle asıl işverenin işçilerinin hakları kısıtlanmamalıdır. Aksi halde kanun bu şekilde yapılan hukuki işlemleri muvazaalı olarak kabul etmekte ve bu işçilerin asıl işverenin işçisi olarak kabul edileceğini ifade etmektedir.
İş kanunu m.22 de ise, işçilerin çalışma koşullarındaki değişiklikleri hükme bağlamış ve iş sözleşmesinde işçinin çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik yapılması halinde işverenin bu durumu yazılı olarak bildirmesi gerekeceğini düzenlemektedir. Böyle bir bildirimde bulunulmaması ve işçinin bu koşulları kabul etmemesi halinde bu şartlarla bağlı olamayacağı açıktır. Bununla birlikte işçi bu koşulları kabul etmediğini bildirirse, işverende mevcut sözleşmede yer alan çalışma koşullarında yapılan değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını bildirirse o takdirde sözleşmenin feshi yoluna gidebilecektir.
Av.İbrahim Ethem ABİKOĞLU, LL.M.